ACIPAYAM ILCESININ TEK TAHTACI KOYU OLAN YENIKOY TAHTACI DERNEĞİ SAYFAMIZA HOSGELDINIZ. BIZE +90(258)518 2005 +90(536)0170323 NUMARALI TELEFONLARDAN yenikoytahtacidernegi@acipayam.com ADRESINDEN VEYA YUKARI MAHALLE FIRATLAR SOKAK NO 16/A ACIPAYAM DENİZLİ ADRESİNDEN ULASABILIRSINIZ
   
  TAHTACI KÜLTÜR EĞİTİM KALKINMA VE YARDIMLAŞMA DERNEĞİ YENİKÖY ŞUBE BAŞKANLIĞI
  Tahtacilikta Namaz
 

Tahtacılar ceza veya mükafat duygularıyla yapılan ibadetin gerçek kulluk olmadığına inanırlar. İbadette biçim değil öz önemlidir. Tahtacılar kur'anda namazın bugunkü haliyle dile getirildiğini kabul etmezler. Kur'anda namaz şekli ve sayısı yoktur. Salat namaz değil Allah'ı içten anıp selamlamaktır. Eğer bugünkü anlamıyla eğilip doğrulma gibi bir namaz biçimi kesin şart koşulsaydı bunun Kur'anı Kerim de bildirilmesi gerekirdi. Kendilerini arındırmak için çabalayan Tahtacılar Allah'în isteğini en iyi biçimde yerine getirdiklerine inanırlar. Bu nedenle tam gösterişe dönüşen toplu namaz olayına katılmazlar. Geçen yüzyıl kadınlara okuma yazma haramdır diyen müftüler... avrupadan gelen yazı tahtalarının şeytan aletleri olması 7 Alevi öldüren cennetlik olması (EBU SUUD EFENDİ) Hatırladınızmı ? YA ALLAH ALLAH ALLAHUEKBER deyipte çoluk çocuk kadın erkek yaktıklarına ne demeli ? Eğer ki sizler bizlere cem evine gidiyorsunuzda camiye neden gitmiyor diyecek olursanız .....  Camilerde sana aleviler bacı kardeş bilmez diyenlere sor !  Biz Allah'ı içimizde taşıyan insana insan gözüyle bakanlardanız. Biz ibadet ettiğimiz yerden çıkıp bebek öldürmeyenlerdeniz. Biz Tahtacılar Allah'ın evinin insanın kalbi olarak bilir taştan yapılma bir binaya değil insana secde ederiz.Herkes göstermelik olsun diye namaz kılıyor desinler diye ibadet yapmayız. Biz cem'imize nevsi için ailesini boşayanları yalancı şahitlik edenleri  hırsızlık yapanları haram kazanç sağlayanları vatan borcunu ödemeyenleri atasına evlatlık görevi yapmayanları komşusuna zarar verenleri almayız. Çünkü bizde Cem ölmeden önce ölmek hesaba çekilmeden hesabını vermek ulu divana alnı açık yüzü ak olarak kul hakkı ile gitmemektir. Bizler kul kuldan razı olursa Allah'ta kuldan razı olur prensibii benimsemiş insanlarızdır.

Aleviler ve namaz konusunu bir kaç boyutuyla ele almak gerekiyor. Çünkü Alevilerin sürekli olarak maruz kaldığı soruların başında “neden namaz kılınmıyor” sorusu geliyor. 
Her Alevi mutlaka ömrünün birden fazla döneminde “siz Aleviler neden namaz kılmıyor, camiye gitmiyorsunuz?” sorusuyla karşılaşmıştır
Bilindiği gibi namaz Farsça bir kelimdir. Namaz kelimesin Kuran´da ki karşılığı salat´tir. Salat ise dua, tanrıyı içten anıp selamlama anlamına geliyor. Allah´i içten anıp selamlamanın, duanın ise biçimi, sekli yoktur. Dua, insanin Yaratıcı ile beraberliğidir. Bunun için belli bir saat, mekan, kural yoktur. İnsan istediği vakit, istediği dilde, istediği şekilde dua edebilir, Yüce Yaratıcısına şükür edebilir. Yüce yaratıcıyı anmak, Yaratıcıyla dolu olmak, bir araya gelmek için belli bir zaman dilimi yoktur. Bu her an olmalıdır ve her anda mümkündür. İbadeti belirli zamanlarla sınırlayan kendisini biçimsel kurallar ve şekillerden arındırmamış demektir. Böylesi şekilsel bir kuşatma ise yaşamın gayesine ters bir durumdur.
Bazıları ibadeti biçimsel kurallarla sinirliyor. Çokça tekrarlamak durumunda kaldığımız gibi biz Alevilerde ise ibadeti kalıplaştırmak yoktur. Elbette ibadette belirli kurallar olması gerekiyor. Özellikle toplumsal olarak yerine getirilen ibadetin kuralları vardır. Ancak inancın temelidir gibi bazı yanlış uygulamalarla sırf ibadet olsun diye ibadet, ibadetin gayesini yok saymak demektir. Biz Alevilere dayatılanda budur. Deniliyor ki; “Aleviler illa camiye gidin, namaz kilin”. Amaç burada ibadet ise Aleviler zaten toplumsal olarak Cem de ibadetlerini yerine getiriyorlar. Aleviler kimseye, “Cem evine gelip Cem ederek ibadet edin” gibi bir dayatmanın sahipleri değiller. Aleviler “herkesin inancı kendisine” ilkesi ile hareket ederken başkaları ısrarla Alevilere dayatmalarda bulunuyor. Hem de inançsal anlamda temeli olmayan gerekçelerle. 
Amacımız burada Alevilerle Sünniler arasındaki inanç farklılığını bütün boyutlarıyla tartışmak değildir. Amacımız ısrarla Alevilere dayatılan “günde beş (5) kez namaz kilin böylece iyi bir Müslüman olursunuz” gibi inancı biçimsel kurallara indirgeyen, hatta neredeyse bunu inancın özü sayan mantığın yanlış olduğunu belirtmektir. Namaz, neredeyse birileri tarafından inancın asıl gayesi haline getirilmiştir. “günde beş vakit namaz kılan kişi iyi bir insandır ve yaşamı anlamına uygun yasayan kişidir, kılmayan ise münafık, kafir kişidir” gibi bir anlayış ortaya çıkmıştır. Aleviler asırlardır bunun inancın özüne ters bir tutum olduğunu belirtmişlerse de, siyasi anlamda iktidarda olmadıklarından dolayı seslerini kimseye duyuramamışlardır. İnancın asıl özünü takip edip uygulamak yerine gösteriş için yapılan fiillerle zamanını harcayanlara Maun suresinde söyle ikaz edilmektedir: “Dini yalanlayan gördün mü? İste yetimi itip-kakan, yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur. İste namaz kılanların vay haline, ki onlar namazlarında yanılgıdadırlar, onlar gösteriş yapmaktadırlar, ve ufacık bir yardımı da engellemektedirler”. Biz Alevilerce anlaşılması gereken en önemli nokta burasıdır.
Konun daha iyi anlaşılması ve doğrularımızın bilince çıkarılması için bazı tekrarları yapmak durumunda kalıyoruz. Konuya hakim olanların anlayışına sığınıyoruz.
Önceki satırlarda da belirtmeye çalıştığımız gibi namaz Farsça bir kelimedir. Kuran da ki karşılığı Salat´ir. Salat´in anlamı ise Allah´i içten anıp selamlama ve duadır. Bu gün egemen Sünni anlayışın günde beş vakit kıldığı ve Alevilere dayattığı ve neredeyse dinin temeli saydığı namaz ibadetinin Kuran da beş vakit olduğu yönünde acık bir beyan yoktur. Madem namaz inancın özü sayılacak kadar önemli bir ibadet neden Yüce Yaratıcı bu konuda acık ve kesin hükümler ortaya koymasın?
Aleviler namazı ret etmiyor. Nitekim Cem ibadetinde halka namazı seklinde ibadetlerini yerine getiriyorlar. Ancak bu namaz hiç bir şekilde egemen Sünni anlayışın namazıyla benzer değildir. Bazıları çıkıp diyebilir ki: “su kadar milyon insan namazı böyle kılıyor da siz Aleviler neden farklı anlıyor ve uyguluyorsunuz?” Hemen belirtelim ki çoğunluk her zaman doğru yapıyor anlamına gelmez.
İbadetle amaçlanan kişinin kendini yenilemesi, arındırması ve sosyal dayanışmayla kişiliğini tamamlamasıdır. Maun süresi böyle bir anlama sahip. İbadet için ibadet, gösteriş için yapılan ibadet nafile ibadetlerdir.
Alevi ibadet anlayışı biçimsellikten uzak içtenliği esas alır. Al-i İmran Suresi 191. Ayetinde “Onlar; ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah´i anarlar”. Bakara s Suresi 239. Ayeti: “Eğer korkarsanız, (namazı) yaya yahut binekte iken kilin”. Bu ve benzer ayetlerde de anlaşılacağı üzere Allah insanlara içten ibadet etmeyi emrediyor.
Birileri kabul etsin veya etmesin, Alevilerin ibadet anlayışı bu minval üzeredir


EKSİK VE YANLIŞ BİLGİ VARSA BİLDİRİNİZ. YAZAN: ADMİN
 
  Bugün 10 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!